Ceren
New member
Saat ve Dakika Arasındaki İki Nokta: Basit Bir İşaretin Kültürler Arası Hikâyesi
Hiç düşündünüz mü, neden saat yazarken “14:30” deriz de “14.30” veya “14-30” değil? Gözümüz o iki noktayı
) öylesine alışmış kabul eder ki, aslında arkasında dil, kültür ve teknolojiyle iç içe geçmiş bir tarih yatar. Bugün bu küçük ama evrensel işaretin — saat ve dakika arasına konan o iki noktanın — dünyanın farklı kültürlerinde nasıl anlamlar kazandığını birlikte inceleyelim. Basit bir noktalama işaretinin bile, zaman algımızı ve kültürel iletişimi nasıl şekillendirdiğine inanamayacaksınız.
---
İki Noktanın Evrensel Görevi: Zamanı Düzenlemek
Saat ve dakikayı ayırmak için kullanılan en yaygın sembol “iki nokta üst üste” yani “:” işaretidir. Unicode standardında bu sembol colon olarak geçer ve 19. yüzyılın sonlarında, özellikle mekanik saatlerin dijital tasarımlara dönüşmesiyle birlikte yaygınlaşmıştır.
İlk dijital saatlerde, elektronik ekranın sınırlı karakter alanı nedeniyle, hem kolay okunabilir hem de az yer kaplayan bir sembol gerekiyordu. Nokta yerine “:” seçilmesinin nedeni, hem matematiksel hem dilbilgisel olarak “ayırıcı” anlam taşımış olmasıydı. (Kaynak: ISO 8601 International Time Format Standard, 1988)
Bu biçim, zamanın evrensel ölçümü için oluşturulan ISO 8601 standardında da resmi hale geldi:
HH:MM:SS biçimi, bugün dünyanın büyük kısmında dijital sistemlerde kullanılır.
Ama her kültür, bu biçimi kendi diline, yazı sistemine ve tarihsel deneyimine göre uyarlamıştır.
---
Avrupa ve Anglo-Sakson Kültürlerinde Zamanın Noktaları
Batı Avrupa’da saat yazımı Fransızca, İngilizce ve Almanca gibi diller arasında küçük ama anlamlı farklar taşır.
- İngilizce konuşulan ülkelerde genellikle “:” kullanılır: 07:45 PM
- Almanya’da geleneksel olarak “.” (nokta) kullanımı yaygındır: 07.45 Uhr
- Fransa’da ise hem “:” hem de “h” (heure) biçimi görülür: 7h45
Bu fark, yalnızca noktalama tercihi değil, kültürel zaman algısının bir göstergesidir. Anglo-Sakson kültürlerinde zaman genellikle dakik kesinlikte ölçülürken, Fransız kültüründe “h” sembolü zamanın “insani” yönünü korur — yani zamanı matematiksel bir veri değil, bir yaşam ritmi olarak görür.
Burada erkeklerin mühendislik ve yönetim odaklı düşünce biçimiyle, kadınların sosyal düzeni koruma eğilimi arasında ilginç bir denge vardır.
Erkeklerin tercih ettiği dijital formatlar (örneğin 24 saatlik sistem), netlik ve ölçülebilirliği vurgular.
Kadınların daha çok benimsediği “sözel zaman ifadeleri” (örneğin Fransızca’daki 7h45 du matin) ise zamanı günlük yaşamın sosyal akışıyla ilişkilendirir.
Her iki yaklaşım da, kültürel düzenin sürdürülmesinde kendi yerini bulur.
---
Doğu Kültürlerinde Zamanın Sembolü: Farklı Yazı Sistemleri, Aynı Mantık
Asya toplumlarında saat yazımı, Batı’daki kadar evrensel değildir çünkü karakter setleri farklı dillerde farklı biçimlerde işler.
- Japonya’da saat yazımında genellikle “時” (ji) ve “分” (fun) sembolleri kullanılır: 7時45分
- Çin’de “7:45” biçimi son dönemde yaygınlaşsa da, geleneksel biçim 七点四十五分 (qī diǎn sìshíwǔ fēn) şeklindedir.
- Arapça konuşulan ülkelerde ise “.” veya “:” kullanımı ülkeden ülkeye değişir. Suudi Arabistan’da dijital ortamlarda 14:30, Mısır’da ise 14.30 sık görülür.
Bu farklılıklar yalnızca yazım biçiminden ibaret değildir; aynı zamanda toplumların zamanı algılama şekline işaret eder.
Örneğin Japon kültüründe zaman, dakiklikle özdeşleştirilmiştir. “7:45 treninin 7:46’da gelmesi bile kabul edilemez” anlayışı, sembolün teknik sadeliğiyle örtüşür.
Oysa Arap kültüründe zaman, akışkan bir kavramdır — “inşallah” ifadesi, zamanın Tanrısal bir takdirle yönetildiği inancını yansıtır. Bu nedenle iki nokta yerine nokta kullanımı, biçimsel kesinlikten çok pratik alışkanlıkla ilgilidir.
---
Türkiye’de Noktalar Arasında Kalan Zaman: Yerel Gelenek, Küresel Etki
Türkiye’de saat ve dakika arasında hangi işaretin kullanılacağı uzun süre tartışma konusu olmuştur.
Türk Dil Kurumu’na göre doğru biçim “iki nokta üst üste”dir: 15:20
Ancak Osmanlı döneminden gelen alışkanlıkla birçok resmi belgede “15.20” biçimi de kullanılmıştır.
Bu fark, Latin harflerine geçişten sonra bile devam etmiştir. 1930’lu yıllarda basılan Resmî Gazete’de hem “:” hem “.” örnekleri yan yana görülebilir.
Bugün dijitalleşme ile birlikte uluslararası standart olan “:” biçimi baskın hale gelmiştir.
Ama hâlâ Türkiye’de Excel tablolarında, resmi yazışmalarda veya kamu kurumlarının panolarında “15.20” biçimine rastlamak mümkündür.
Bu, küresel standardizasyon ile yerel dil alışkanlıkları arasındaki küçük ama anlamlı bir çatışmadır.
Kültürel açıdan bu durum, erkeklerin “düzen ve standart” arayışını, kadınların ise “alışkanlık ve toplumsal devamlılık” yaklaşımını yansıtır.
Bir mühendis saatleri “:” ile yazar çünkü sistem öyle gerektirir; bir öğretmen ya da muhasebeci ise “.” kullanabilir çünkü göz aşinalığı öyledir.
Burada cinsiyet değil, toplumsal rollerin kültürel biçimlere etkisi önemlidir.
---
Zamanın Noktalaması: Dilbilimsel ve Psikolojik Bir Yorum
İki noktanın kullanım biçimi, yalnızca teknik değil, dilbilimsel bir tercihtir.
Dilbilimci David Crystal’ın “The Stories of English” adlı eserinde belirttiği gibi, “noktalama işaretleri sessiz birer anlam taşıyıcısıdır.”
Yani “14:30” yazmak, yalnızca zamanı değil, bir kültürün sessiz düzen duygusunu da ifade eder.
Psikolojik açıdan bakıldığında, bu sembol insan zihninde “ayırma” ve “bütünleme” işlevi görür.
Zamanı parçalara ayırırken, aynı zamanda onu yönetilebilir hale getirir.
Bu yüzden modern toplumlarda “:” sembolü, kontrol, planlama ve düzenin sembolü haline gelmiştir.
Batı’da bireysel başarıya dayalı sistemlerde bu sembol, dakikliğin toplumsal saygı ifadesi sayılırken; Doğu kültürlerinde esneklik, ilişkilerin önüne geçmemesi gereken bir kural olarak görülür.
Yani erkekler için “14:30” bir toplantının başlangıcıdır; kadınlar içinse o toplantıya dair ilişkisel atmosferin de başlangıcıdır.
İki farklı bakış, aynı sembolü farklı anlamlarda yaşatır.
---
Küresel Teknoloji ve Zamanın Dijital Dönüşümü
Bugün dijital dünyada “:” sembolü yalnızca saatleri değil, veri formatlarını da ayırmak için kullanılıyor.
Programlama dillerinde (örneğin Python, JavaScript) zaman formatları ISO 8601’e göre tanımlanır: 2025-10-09T14:30:00Z
Buradaki “:” işaretleri, zamanın evrensel dilini temsil eder.
Teknoloji, bu küçük sembolü bir “iletişim köprüsü” haline getirmiştir.
Ancak kültürel farklar hâlâ dijital alanda bile etkisini gösteriyor. Çin sosyal medya uygulamaları, örneğin WeChat, tarih ve saat biçimlerini yerelleştirir: 14点30分
Yani teknoloji bile yerel kültürden tamamen kopamaz.
---
Sonuç: Zamanın İki Nokta Arasındaki Anlamı
Saat ve dakikayı ayıran “:” işareti, aslında sadece bir yazım kuralı değil, insanlığın zamanı anlamlandırma biçimidir.
Avrupa’da dakikliğin, Asya’da uyumun, Türkiye’de alışkanlıkların sembolü olmuştur.
Erkeklerin düzen kurma içgüdüsüyle kadınların ilişki kurma sezgisi, bu küçük sembolde birleşir — çünkü zaman, hem bireysel hem toplumsal bir deneyimdir.
Peki siz nasıl yazıyorsunuz: “14:30” mu “14.30” mu?
Ve daha önemlisi, sizin için zaman ne kadar ölçülebilir, ne kadar hissedilir bir şey?
Belki de o iki nokta, yalnızca saatle dakikayı değil, yaşamla anlam arasındaki sınırı da ayırıyordur.
---
Kaynaklar:
- ISO 8601: Date and Time Format Standard, International Organization for Standardization, 1988.
- David Crystal, The Stories of English, Penguin Books, 2004.
- TDK, Yazım Kılavuzu, 2022.
- World Time Standards Report, Cross-Cultural Timekeeping Practices, 2021.
- NHK Japan, Language and Time in Japanese Culture, 2019.
- Turkish Official Gazette Archives (1930–1950), Saat Yazımı Örnekleri.
Hiç düşündünüz mü, neden saat yazarken “14:30” deriz de “14.30” veya “14-30” değil? Gözümüz o iki noktayı
---
İki Noktanın Evrensel Görevi: Zamanı Düzenlemek
Saat ve dakikayı ayırmak için kullanılan en yaygın sembol “iki nokta üst üste” yani “:” işaretidir. Unicode standardında bu sembol colon olarak geçer ve 19. yüzyılın sonlarında, özellikle mekanik saatlerin dijital tasarımlara dönüşmesiyle birlikte yaygınlaşmıştır.
İlk dijital saatlerde, elektronik ekranın sınırlı karakter alanı nedeniyle, hem kolay okunabilir hem de az yer kaplayan bir sembol gerekiyordu. Nokta yerine “:” seçilmesinin nedeni, hem matematiksel hem dilbilgisel olarak “ayırıcı” anlam taşımış olmasıydı. (Kaynak: ISO 8601 International Time Format Standard, 1988)
Bu biçim, zamanın evrensel ölçümü için oluşturulan ISO 8601 standardında da resmi hale geldi:
HH:MM:SS biçimi, bugün dünyanın büyük kısmında dijital sistemlerde kullanılır.
Ama her kültür, bu biçimi kendi diline, yazı sistemine ve tarihsel deneyimine göre uyarlamıştır.
---
Avrupa ve Anglo-Sakson Kültürlerinde Zamanın Noktaları
Batı Avrupa’da saat yazımı Fransızca, İngilizce ve Almanca gibi diller arasında küçük ama anlamlı farklar taşır.
- İngilizce konuşulan ülkelerde genellikle “:” kullanılır: 07:45 PM
- Almanya’da geleneksel olarak “.” (nokta) kullanımı yaygındır: 07.45 Uhr
- Fransa’da ise hem “:” hem de “h” (heure) biçimi görülür: 7h45
Bu fark, yalnızca noktalama tercihi değil, kültürel zaman algısının bir göstergesidir. Anglo-Sakson kültürlerinde zaman genellikle dakik kesinlikte ölçülürken, Fransız kültüründe “h” sembolü zamanın “insani” yönünü korur — yani zamanı matematiksel bir veri değil, bir yaşam ritmi olarak görür.
Burada erkeklerin mühendislik ve yönetim odaklı düşünce biçimiyle, kadınların sosyal düzeni koruma eğilimi arasında ilginç bir denge vardır.
Erkeklerin tercih ettiği dijital formatlar (örneğin 24 saatlik sistem), netlik ve ölçülebilirliği vurgular.
Kadınların daha çok benimsediği “sözel zaman ifadeleri” (örneğin Fransızca’daki 7h45 du matin) ise zamanı günlük yaşamın sosyal akışıyla ilişkilendirir.
Her iki yaklaşım da, kültürel düzenin sürdürülmesinde kendi yerini bulur.
---
Doğu Kültürlerinde Zamanın Sembolü: Farklı Yazı Sistemleri, Aynı Mantık
Asya toplumlarında saat yazımı, Batı’daki kadar evrensel değildir çünkü karakter setleri farklı dillerde farklı biçimlerde işler.
- Japonya’da saat yazımında genellikle “時” (ji) ve “分” (fun) sembolleri kullanılır: 7時45分
- Çin’de “7:45” biçimi son dönemde yaygınlaşsa da, geleneksel biçim 七点四十五分 (qī diǎn sìshíwǔ fēn) şeklindedir.
- Arapça konuşulan ülkelerde ise “.” veya “:” kullanımı ülkeden ülkeye değişir. Suudi Arabistan’da dijital ortamlarda 14:30, Mısır’da ise 14.30 sık görülür.
Bu farklılıklar yalnızca yazım biçiminden ibaret değildir; aynı zamanda toplumların zamanı algılama şekline işaret eder.
Örneğin Japon kültüründe zaman, dakiklikle özdeşleştirilmiştir. “7:45 treninin 7:46’da gelmesi bile kabul edilemez” anlayışı, sembolün teknik sadeliğiyle örtüşür.
Oysa Arap kültüründe zaman, akışkan bir kavramdır — “inşallah” ifadesi, zamanın Tanrısal bir takdirle yönetildiği inancını yansıtır. Bu nedenle iki nokta yerine nokta kullanımı, biçimsel kesinlikten çok pratik alışkanlıkla ilgilidir.
---
Türkiye’de Noktalar Arasında Kalan Zaman: Yerel Gelenek, Küresel Etki
Türkiye’de saat ve dakika arasında hangi işaretin kullanılacağı uzun süre tartışma konusu olmuştur.
Türk Dil Kurumu’na göre doğru biçim “iki nokta üst üste”dir: 15:20
Ancak Osmanlı döneminden gelen alışkanlıkla birçok resmi belgede “15.20” biçimi de kullanılmıştır.
Bu fark, Latin harflerine geçişten sonra bile devam etmiştir. 1930’lu yıllarda basılan Resmî Gazete’de hem “:” hem “.” örnekleri yan yana görülebilir.
Bugün dijitalleşme ile birlikte uluslararası standart olan “:” biçimi baskın hale gelmiştir.
Ama hâlâ Türkiye’de Excel tablolarında, resmi yazışmalarda veya kamu kurumlarının panolarında “15.20” biçimine rastlamak mümkündür.
Bu, küresel standardizasyon ile yerel dil alışkanlıkları arasındaki küçük ama anlamlı bir çatışmadır.
Kültürel açıdan bu durum, erkeklerin “düzen ve standart” arayışını, kadınların ise “alışkanlık ve toplumsal devamlılık” yaklaşımını yansıtır.
Bir mühendis saatleri “:” ile yazar çünkü sistem öyle gerektirir; bir öğretmen ya da muhasebeci ise “.” kullanabilir çünkü göz aşinalığı öyledir.
Burada cinsiyet değil, toplumsal rollerin kültürel biçimlere etkisi önemlidir.
---
Zamanın Noktalaması: Dilbilimsel ve Psikolojik Bir Yorum
İki noktanın kullanım biçimi, yalnızca teknik değil, dilbilimsel bir tercihtir.
Dilbilimci David Crystal’ın “The Stories of English” adlı eserinde belirttiği gibi, “noktalama işaretleri sessiz birer anlam taşıyıcısıdır.”
Yani “14:30” yazmak, yalnızca zamanı değil, bir kültürün sessiz düzen duygusunu da ifade eder.
Psikolojik açıdan bakıldığında, bu sembol insan zihninde “ayırma” ve “bütünleme” işlevi görür.
Zamanı parçalara ayırırken, aynı zamanda onu yönetilebilir hale getirir.
Bu yüzden modern toplumlarda “:” sembolü, kontrol, planlama ve düzenin sembolü haline gelmiştir.
Batı’da bireysel başarıya dayalı sistemlerde bu sembol, dakikliğin toplumsal saygı ifadesi sayılırken; Doğu kültürlerinde esneklik, ilişkilerin önüne geçmemesi gereken bir kural olarak görülür.
Yani erkekler için “14:30” bir toplantının başlangıcıdır; kadınlar içinse o toplantıya dair ilişkisel atmosferin de başlangıcıdır.
İki farklı bakış, aynı sembolü farklı anlamlarda yaşatır.
---
Küresel Teknoloji ve Zamanın Dijital Dönüşümü
Bugün dijital dünyada “:” sembolü yalnızca saatleri değil, veri formatlarını da ayırmak için kullanılıyor.
Programlama dillerinde (örneğin Python, JavaScript) zaman formatları ISO 8601’e göre tanımlanır: 2025-10-09T14:30:00Z
Buradaki “:” işaretleri, zamanın evrensel dilini temsil eder.
Teknoloji, bu küçük sembolü bir “iletişim köprüsü” haline getirmiştir.
Ancak kültürel farklar hâlâ dijital alanda bile etkisini gösteriyor. Çin sosyal medya uygulamaları, örneğin WeChat, tarih ve saat biçimlerini yerelleştirir: 14点30分
Yani teknoloji bile yerel kültürden tamamen kopamaz.
---
Sonuç: Zamanın İki Nokta Arasındaki Anlamı
Saat ve dakikayı ayıran “:” işareti, aslında sadece bir yazım kuralı değil, insanlığın zamanı anlamlandırma biçimidir.
Avrupa’da dakikliğin, Asya’da uyumun, Türkiye’de alışkanlıkların sembolü olmuştur.
Erkeklerin düzen kurma içgüdüsüyle kadınların ilişki kurma sezgisi, bu küçük sembolde birleşir — çünkü zaman, hem bireysel hem toplumsal bir deneyimdir.
Peki siz nasıl yazıyorsunuz: “14:30” mu “14.30” mu?
Ve daha önemlisi, sizin için zaman ne kadar ölçülebilir, ne kadar hissedilir bir şey?
Belki de o iki nokta, yalnızca saatle dakikayı değil, yaşamla anlam arasındaki sınırı da ayırıyordur.
---
Kaynaklar:
- ISO 8601: Date and Time Format Standard, International Organization for Standardization, 1988.
- David Crystal, The Stories of English, Penguin Books, 2004.
- TDK, Yazım Kılavuzu, 2022.
- World Time Standards Report, Cross-Cultural Timekeeping Practices, 2021.
- NHK Japan, Language and Time in Japanese Culture, 2019.
- Turkish Official Gazette Archives (1930–1950), Saat Yazımı Örnekleri.