Ocakta kuş gözü ne demek ?

Emir

New member
Ocakta Kuş Gözü Ne Demek? – Bir Hikâye ile Anlam Kazanan Deyim

“Bir kış sabahıydı, ocakta su kaynıyor, pencereden dışarı baktığımda karın sessizce toprağı örttüğünü görüyordum. O an, babaannemin sesini duydum: ‘Evladım, ocakta kuş gözü kalmış, dikkat et de sönmesin.’ O zamanlar anlamazdım; nasıl olur da ocakta kuşun gözü olurdu? Yıllar sonra, bu deyimin ardındaki sıcaklığı, dayanışmayı ve insani farkları bir hikâyede keşfettim.”

---

1. Kışın Soğuğu, Ocağın Sıcaklığı

Anadolu’nun bir köyünde, karın diz boyu olduğu bir kış günüydü. Rüzgâr, kapıların altından sızıyor, bacadan çıkan duman gökyüzünde incecik bir çizgi gibi uzuyordu. Ocağın başında, elleri nasırlı ama gözleri sevgi dolu bir kadın, Elif, ateşi harlı tutmaya çalışıyordu. Ocağın tam ortasında, közlerin arasında minik bir alev noktası kalmıştı. Babaannesi ona her zaman, “Evladım, ocağın gözü kuş gözü gibi olmalı; sönmesin, canlı dursun ki yuvamızın bereketi eksilmesin,” derdi.

Elif, titreyen elleriyle közleri karıştırırken o küçük kıvılcımı fark etti. İşte o, “kuş gözü”ydü. Ocağın kalbinde yaşamın sembolü olan minicik bir ateş noktası.

---

2. Şehirden Gelen Misafir

Bir sabah, köye Elif’in kardeşi Murat geldi. Şehirde mühendis olarak çalışan Murat, hesaplı düşünen, planlı yaşayan biriydi. Kış tatilinde köye uğramış, annesinin “ocağı tüttürmek” tabirini artık nostaljik bir laf sandığı hâlde, evin içine girince bu sözün ne kadar gerçek olduğunu anladı.

“Bu kadar odun harcamaya ne gerek var abla?” dedi. “Birkaç dakika içinde sobayı yak, sonra termostatla ayarla. Enerji tasarrufu dediğin böyle olur.”

Elif ise gülümsedi. “Murat, ocağın ateşi hesapla yanmaz. Burada sıcaklık sadece ısıdan gelmez. Kuş gözü kalmazsa, ocağın ruhu söner.”

Murat anlamadı ama susmayı tercih etti. Onun için çözüm, hızlı ve etkili olandı; Elif içinse anlam, duyguyla birlikte gelendi.

---

3. Kuş Gözü Ateşin Hikmeti

Akşam olduğunda elektrikler kesildi. Fırtına, köyün hattını koparmıştı. Murat, hemen cep telefonunun ışığını yaktı. “Birkaç saat içinde gelir,” dedi, “panik yapmayalım.”

Ama Elif, ocağın yanına geçti. Kuş gözü gibi parlayan o küçük köz, karanlıkta evin tek ışığıydı. Etrafında bir sıcaklık halkası oluşturuyordu.

Murat başta buna önem vermedi. Ancak bir süre sonra telefonun şarjı bitti, dışarının soğuğu içeri dolmaya başladı. O zaman Elif’in ocağa olan dikkatini fark etti.

“Kardeşim,” dedi Elif, “biz burada ne soba ne de elektrikle ısınırız. Ocağın kuş gözü, hem ısının hem umudun kalbidir.”

Murat sessiz kaldı. Ateşin küçük bir göz gibi parlayan o kısmına baktı. Gerçekten de bir göz gibiydi; sanki evi koruyor, nefes alıyordu.

---

4. Erkeklerin Stratejisi, Kadınların Sezgisi

Sabah olduğunda Murat, köyün yollarının kapandığını fark etti. Plan yapmayı seviyordu, hemen haritayı açtı, hangi yolu ne zaman açabileceklerini tahmin etmeye çalıştı. Elif ise çay demleyip komşulara haber gönderdi: “Ocakta ateşimiz yanıyor, ısınmak isteyen gelsin.”

Murat’ın aklı hâlâ çözümdeydi; Elif’in kalbi ise paylaşımdaydı.

Ocağın başına toplanan komşularla birlikte, çocukların gülüşleri evin içinde yankılandı. Ateş büyüdü, sıcaklık çoğaldı.

Murat sonunda anladı: her stratejinin ardında bir duygusal bağ olmalıydı.

Elif ise şunu düşündü: erkekler çözüme, kadınlar yaşama odaklanır. İkisi birleştiğinde, hayat dengelenirdi.

---

5. Kuş Gözü – Bir Ailenin Kalbi

Ertesi gün köy yolları açıldığında, Murat gitmeden önce ocağa bir süre baktı.

“Elif,” dedi, “artık anladım. Şehirde biz ısınmayı enerjiyle ölçüyoruz, ama siz burada insanla.”

Elif gülümsedi. “Kuş gözü yanıyorsa, evin kalbi atıyor demektir. Ateş sönmezse, umut da sönmez.”

O gün Murat, cebindeki plan defterine yeni bir not düştü:

> “Bazen en küçük alev, en büyük stratejidir.”

---

6. Forumun Sohbeti – Kuş Gözü Üzerine Düşünceler

Bu hikâyeyi paylaşmamın nedeni şu: “Ocakta kuş gözü” sadece bir deyim değil, bir yaşam felsefesi.

Eskiden ninelerimiz, ocağın içinde küçük bir alev bırakırdı. Sönmesin diye sabah erkenden külü üfler, ateşi yeniden canlandırırlardı. Bu, hem bir ritüel hem de bir semboldü. Aile bağlarının, birlikteliğin, ev sıcaklığının simgesiydi.

Günümüzde “ocakta kuş gözü kalmak” demek, evde hâlâ umut, sevgi, sıcaklık var demektir.

Teknoloji ilerlese de, o kuş gözünü koruyan insanın içindeki ateştir aslında.

---

7. Son Söz: Kuş Gözünü Korumak

Her ailede biri vardır o “kuş gözünü” koruyan. Kiminde anne, kiminde baba, kiminde bir kardeş…

Biri pratik çözümler bulur, diğeri kalpleri ısıtır.

Kimi aklıyla yollar açar, kimi sevgisiyle ateşi canlı tutar.

Ama asıl mesele, ikisinin birlikte var olmasıdır.

“Ocakta kuş gözü kalmış” denildiğinde, sadece bir alevden bahsedilmez;

bir evin, bir ailenin, bir toplumun içsel sıcaklığından söz edilir.

Kısacası, ocakta kuş gözü demek;

sönmeyen umut, paylaşılan sıcaklık, insanın içindeki ışığın hiç bitmemesidir.

Ve belki de her birimiz, kendi hayatımızın ocağında bir kuş gözü yakıyoruzdur;

kimimiz akılla, kimimiz kalple...

Ama hep birlikte, aynı ısıyı koruyoruz.