Gözlüklü ehliyet nasıl alınır ?

Umut

New member
Gözlüklü Ehliyet Maceram: Bir Çerçevenin Ardında Görmek

Merhaba forumdaşlar,

Bugün sizlerle öyle bir hikâye paylaşmak istiyorum ki, belki birçoğunuzun içinde bir yerlere dokunacak. Hani bazen bir belge, bir kart, bir plastik parçası vardır ama onun arkasında koca bir mücadele, koca bir değişim yatar ya... İşte bu, “gözlüklü ehliyet” hikâyesi tam olarak öyle bir şey.

Sabahın Gri Işığında Başlayan Yolculuk

Ali, uzun süredir ehliyet almak istiyordu. Her şey hazırdı; kursa yazılmış, direksiyon derslerinde ustalaşmış, sinyali zamanında vermeyi bile ezberlemişti. Fakat küçük bir detay vardı: gözlük. Göz numarası çok düşük olmasına rağmen, sınavdan önce yapılan sağlık kontrolünde doktorun söylediği tek kelimeyle dünyası değişti:

“Ehliyetine ‘gözlük kullanmak zorundadır’ ibaresi eklenecek.”

O an Ali’nin içinden geçenleri kim bilebilir? Bir yanda çözüm odaklı bir erkek mantığıyla, “Tamam, gözlükle daha net görüyorum, mesele yok,” diyordu; diğer yanda içindeki çocuk, “Artık hep gözlüklü olacağım” diye mırıldanıyordu.

Kadın Dokunuşu: Elif’in Empatisi

Ali’nin en yakın arkadaşı Elif, olaya bambaşka bir yerden bakıyordu. O, konulara stratejiyle değil kalbiyle yaklaşanlardandı.

“Ali,” dedi bir akşam çay içerlerken, “belki de bu gözlük senin için bir engel değil, bir başlangıçtır. Belki bu camların arkasından dünyayı daha doğru, daha net göreceksin.”

Elif’in bu cümlesi Ali’nin zihninde yankılandı. Çünkü o güne kadar her şeyi çözüm odaklı düşünmüştü: ‘Nasıl geçerim?’, ‘Nasıl alırım?’, ‘Nasıl hallederim?’ Ama hiç “Nasıl hissederim?” diye sormamıştı kendine.

Kurs Günleri: Stratejiye Karşı Duygular

Sürücü kursunun bekleme salonunda insanlar çeşit çeşit duygular içindeydi. Kimisi heyecanlı, kimisi gergin, kimisi ise sadece bir an önce bitmesini istiyordu.

Ali, her zamanki gibi stratejik yaklaşmıştı: Gözlüğünü camına göre ayarlamış, formlarını eksiksiz doldurmuş, evraklarını sıraya dizmişti.

Elif ise kursa kayıt olurken yeni tanıştığı insanlarla sohbet ediyor, “Sen de mi gözlüklüsün?” diye gülümseyerek konuşmayı başlatıyordu.

Ali’ye göre bu fazla duygusaldı; Elif’e göre ise hayatın kendisiydi. Çünkü o, her şeyin kâğıt üzerinde değil, kalpte çözülmesi gerektiğine inanıyordu.

Muayene Anı: Camın Ardındaki Gerçek

Göz doktorunun önündeki küçük harf tablosuna bakarken, Ali’nin kalbi garip bir şekilde hızlandı. Harfleri seçmeye çalışıyor ama bir türlü emin olamıyordu.

“Şu satırı okuyabilir misiniz?”

“E... F... Z... galiba B?”

Doktor gülümsedi:

“Tamam, Ali Bey. Gözlükle çok daha net okuyorsunuz. Ehliyetinize bu şekilde işlememiz gerekiyor.”

Ali, o gün fark etti ki bazı şeyleri çıplak gözle görmek değil, doğru araçla görmek gerekiyordu. Gözlük, bir eksiklik değilmiş; aksine, netliğin sembolüydü.

Elif’in Sözleri: Bir Ayna Gibi

O akşam Elif’e her şeyi anlattı. Elif dikkatle dinledi, sonra yavaşça gülümsedi:

“Bak Ali, sen hep çözüm aradın. Oysa bazen çözüm değil, kabullenmek gerek. Gözlük takmak seni değiştirmiyor; sadece seni daha net gösteriyor.”

Bu cümle Ali’nin içinde yankılandı. Çünkü o güne kadar hep güçlü görünmek istemişti. Şimdi ise gözlüğüyle birlikte, savunmasız ama gerçek bir Ali vardı.

Sınav Günü: Gözlük Camında Cesaret

Sınav günü geldiğinde, sabahın puslu havası yavaşça açılıyordu. Direksiyonun başına oturduğunda, aynadan kendi yansımasına baktı. Gözlük çerçevesi gözlerinin kenarını belirginleştiriyor, ifadesini olgunlaştırıyordu.

Sınav gözetmeni, “Hazırsan başlayalım,” dediğinde, Ali derin bir nefes aldı.

O an, sadece bir sürücü adayı değildi; kendi kabullenişinin yolcusuydu. Her dönüşte, her frende, her vites değişiminde bir adım daha yaklaşıyordu özgürlüğe.

Sınavın sonunda gözetmen sessizce başını salladı:

“Tebrikler, geçtiniz.”

Ali’nin gözleri doldu. Çünkü o ehliyeti sadece araba kullanmak için değil, hayatı artık daha net görebilmek için almıştı.

Forumdaşlara Mesajım

Belki aranızda hâlâ gözlükle ehliyet almayı dert edenler vardır. Belki “Artık hep gözlüklü mü olacağım?” diye düşünenler...

Ama bilin ki o camlar, sizi sınırlamaz; aksine size yeni bir bakış açısı kazandırır.

Gözlüklü ehliyet, sadece bir ibare değil, bir farkındalık belgesidir. Çünkü artık hayata daha net, daha berrak, daha dürüst bakarsınız.

Kapanış: Bir Çerçevenin İçinden Hayat

Ali o gün eve döndüğünde ehliyetini eline aldı, gözlüğünü düzeltti ve aynaya baktı. Yansımasında artık başka biri vardı.

Elif’in sesi kulağında yankılandı:

“Bazen görmek için gözlüğe, anlamak için kalbe ihtiyaç vardır.”

Forumdaşlar, siz hiç bir çerçevenin arkasında kendinizi buldunuz mu?

Belki bu satırların altına bir “ben de” bırakırsınız...

Belki biriniz o camın ardındaki cesareti kendi hikâyesinde yaşar.

Ve belki, bir gün, hepimiz o gözlüğü takmadan da birbirimizi gerçekten görürüz.