Emir
New member
Kutlama Komitesi Kimlerden Oluşur? Toplumsal Cinsiyet, Çeşitlilik ve Adalet Üzerine Bir Bakış
Sevgili forumdaşlar, hepimiz hayatımızda en az bir kez bir kutlamaya katıldık. Düğün, mezuniyet, milli bayram, yerel festival… Ama hiç düşündünüz mü, bu kutlamaların arkasındaki komiteler kimlerden oluşuyor? Ve daha da önemlisi, bu komitelerde kimlerin söz hakkı oluyor, kimlerin sesi duyulmaz kalıyor? İşte bugün sizlerle tam da bu sorunun etrafında dolaşmak, kutlama komitelerini sadece organizasyon değil, toplumsal adalet ve çeşitlilik bağlamında ele almak istiyorum.
Kutlama Komitesinin Görünmeyen Gücü
Bir kutlama komitesi, basitçe söylersek, etkinliği planlayan, yönlendiren ve kararları alan insanlardan oluşur. Ama gerçekte bu komiteler çok daha fazlasıdır:
* Kimin sahne alacağına karar verirler.
* Hangi müziklerin çalınacağını belirlerler.
* Katılımcıların hangi kültürel değerlerle karşılaşacağını şekillendirirler.
Yani kutlama komitesi aslında bir toplumun küçük bir aynasıdır. Eğer o aynada sadece belli bir grubun yüzü görünüyorsa, o zaman kutlamalar herkese ait değil, bir kesime ait olur.
Erkeklerin Analitik ve Çözüm Odaklı Yaklaşımı
Erkeklerin yaklaşımı çoğu zaman “işler yolunda gitsin, organizasyon aksamasın” şeklindedir. Analitik düşünürler: bütçe nedir, program ne kadar sürecek, sahne kurulumu zamanında yetişecek mi? Çözüm odaklı oldukları için teknik sorunlara hızlı müdahale ederler.
Örneğin, bir festivalde erkekler genellikle lojistik tarafında öne çıkar: “Ses sistemi kaç watt olmalı, kaç güvenlik görevlisi lazım, kaç kişi bilet satışı yapacak?” gibi sorularla ilgilenirler. Bu yaklaşım, kutlamaların düzenli ve verimli olmasını sağlar. Ancak bu bakış açısı bazen toplumsal duyarlılıkların gözden kaçmasına neden olabilir.
Kadınların Empati ve Toplumsal Etki Odaklı Yaklaşımı
Kadınların bakış açısı ise daha çok “insan bu kutlamadan nasıl etkilenecek?” sorusuna dayanır. Empati odaklı oldukları için katılımcıların deneyimine önem verirler. Örneğin, engelli bireylerin mekâna erişimi kolay mı, çocuklar için uygun alanlar var mı, kadınlar kendini güvende hissedecek mi?
Sosyal etkiler üzerine yoğunlaşan bu yaklaşım, kutlamaların gerçekten herkese ait olmasını sağlar. Bir düğünde, bir bayramda ya da bir okul mezuniyetinde kadınların sesi çoğu zaman kutlamanın ruhunu belirler. Çünkü onlar kutlamayı bir etkinlik değil, toplumsal bir bağ kurma fırsatı olarak görür.
Çeşitlilik Meselesi: Kimler Dahil, Kimler Hariç?
Kutlama komitelerinde çeşitlilik, sadece cinsiyet dengesiyle sınırlı değil. Irk, etnik köken, yaş, engellilik durumu, sosyoekonomik arka plan gibi pek çok faktör de söz konusu.
Araştırmalar gösteriyor ki, çeşitliliğe sahip komiteler daha kapsayıcı ve yaratıcı etkinlikler düzenliyor. Örneğin, farklı kültürlerden temsilcilerin yer aldığı bir festival komitesi, tek renkli bir komiteye göre çok daha geniş kitlelere hitap edebiliyor. Tersine, çeşitlilikten yoksun komiteler, bazen farkında olmadan ayrımcılık üretebiliyor: sahneye sadece belli sanatçılar çıkıyor, sadece belirli dillerde şarkılar çalınıyor ya da farklı inanç grupları göz ardı ediliyor.
Sosyal Adalet Perspektifinden Kutlama
Kutlama komitesi kimin sesini yükselttiği kadar, kimin sesini bastırdığıyla da ilgilidir. Sosyal adalet açısından kritik soru şu: **Komitede herkes eşit söz hakkına sahip mi?** Yoksa kararlar bir grubun ağırlığıyla mı alınıyor?
Mesela bir okul mezuniyetinde, öğrenciler gerçekten kendi fikirlerini sunabiliyor mu? Yoksa sadece idarecilerin belirlediği programı mı uyguluyorlar? Bir mahalle festivalinde gençlerin, yaşlıların, kadınların, göçmenlerin sesi duyuluyor mu?
Toplumsal adalet, kutlamaların adil ve kapsayıcı olmasını gerektiriyor. Aksi halde kutlama, bir grubun üstünlüğünü pekiştiren bir araca dönüşüyor.
Gerçek Hayattan Örnekler
* **Yerel Festival:** Bir şehirde yapılan bahar festivali komitesinde sadece erkek iş insanları yer aldığında, festival programı ağırlıklı olarak ticari faaliyetlere kaydı. Kadınların ve gençlerin katılmadığı bu komite, festivalin sosyal boyutunu ihmal etti. Sonuç: katılım düşük kaldı.
* **Kadınların Dahil Olduğu Düğün Komiteleri:** Anadolu’da bazı köy düğünlerinde kadınların organizasyonda aktif yer almasıyla, düğünlerde çocuklar için alanlar düzenlendi, yaşlılar için oturma bölümleri kuruldu. Katılım arttı, kutlama daha kapsayıcı oldu.
* **Çeşitli Üniversite Mezuniyetleri:** Farklı kültürlerden öğrencilerin dahil olduğu komiteler, çok dilli şarkılar, farklı kıyafet stilleri ve geniş yelpazede performanslarla mezuniyeti daha kapsayıcı hâle getirdi.
Erkek ve Kadın Bakış Açılarını Birleştirmek
Aslında en güçlü komiteler, erkeklerin çözüm odaklı ve analitik bakış açısıyla kadınların empati ve toplumsal duyarlılığı birleştiren komiteler oluyor. Çünkü bir kutlama hem düzenli ve sorunsuz ilerlemeli, hem de herkese dokunmalı.
Futbol takımlarında bile “teknik direktör” (analitik akıl) ile “taraftar ilişkileri sorumlusu” (empatik bağ) ayrı ayrı görev yapıyor. Kutlama komitelerinde de bu iki yaklaşımı bir araya getirmek, hem teknik başarı hem de toplumsal bağ anlamına geliyor.
Forumdaşlara Açık Sorular
Şimdi, sizlerin bakış açısını merak ediyorum:
* Sizce bir kutlama komitesinde kimler mutlaka yer almalı?
* Erkeklerin analitik, kadınların empati odaklı yaklaşımları birleştiğinde daha adil ve kapsayıcı kutlamalar ortaya çıkar mı?
* Çeşitlilik eksik olduğunda kutlamalar sizce ne kadar “bizim” olabilir?
* Son katıldığınız kutlamada, organizasyonu yapan komitede hangi grupların sesi eksikti?
Gelin, bu sorular üzerinden konuşalım. Çünkü belki de daha kapsayıcı bir toplumun anahtarı, kutlama komitelerinden başlıyor.
Sevgili forumdaşlar, hepimiz hayatımızda en az bir kez bir kutlamaya katıldık. Düğün, mezuniyet, milli bayram, yerel festival… Ama hiç düşündünüz mü, bu kutlamaların arkasındaki komiteler kimlerden oluşuyor? Ve daha da önemlisi, bu komitelerde kimlerin söz hakkı oluyor, kimlerin sesi duyulmaz kalıyor? İşte bugün sizlerle tam da bu sorunun etrafında dolaşmak, kutlama komitelerini sadece organizasyon değil, toplumsal adalet ve çeşitlilik bağlamında ele almak istiyorum.
Kutlama Komitesinin Görünmeyen Gücü
Bir kutlama komitesi, basitçe söylersek, etkinliği planlayan, yönlendiren ve kararları alan insanlardan oluşur. Ama gerçekte bu komiteler çok daha fazlasıdır:
* Kimin sahne alacağına karar verirler.
* Hangi müziklerin çalınacağını belirlerler.
* Katılımcıların hangi kültürel değerlerle karşılaşacağını şekillendirirler.
Yani kutlama komitesi aslında bir toplumun küçük bir aynasıdır. Eğer o aynada sadece belli bir grubun yüzü görünüyorsa, o zaman kutlamalar herkese ait değil, bir kesime ait olur.
Erkeklerin Analitik ve Çözüm Odaklı Yaklaşımı
Erkeklerin yaklaşımı çoğu zaman “işler yolunda gitsin, organizasyon aksamasın” şeklindedir. Analitik düşünürler: bütçe nedir, program ne kadar sürecek, sahne kurulumu zamanında yetişecek mi? Çözüm odaklı oldukları için teknik sorunlara hızlı müdahale ederler.
Örneğin, bir festivalde erkekler genellikle lojistik tarafında öne çıkar: “Ses sistemi kaç watt olmalı, kaç güvenlik görevlisi lazım, kaç kişi bilet satışı yapacak?” gibi sorularla ilgilenirler. Bu yaklaşım, kutlamaların düzenli ve verimli olmasını sağlar. Ancak bu bakış açısı bazen toplumsal duyarlılıkların gözden kaçmasına neden olabilir.
Kadınların Empati ve Toplumsal Etki Odaklı Yaklaşımı
Kadınların bakış açısı ise daha çok “insan bu kutlamadan nasıl etkilenecek?” sorusuna dayanır. Empati odaklı oldukları için katılımcıların deneyimine önem verirler. Örneğin, engelli bireylerin mekâna erişimi kolay mı, çocuklar için uygun alanlar var mı, kadınlar kendini güvende hissedecek mi?
Sosyal etkiler üzerine yoğunlaşan bu yaklaşım, kutlamaların gerçekten herkese ait olmasını sağlar. Bir düğünde, bir bayramda ya da bir okul mezuniyetinde kadınların sesi çoğu zaman kutlamanın ruhunu belirler. Çünkü onlar kutlamayı bir etkinlik değil, toplumsal bir bağ kurma fırsatı olarak görür.
Çeşitlilik Meselesi: Kimler Dahil, Kimler Hariç?
Kutlama komitelerinde çeşitlilik, sadece cinsiyet dengesiyle sınırlı değil. Irk, etnik köken, yaş, engellilik durumu, sosyoekonomik arka plan gibi pek çok faktör de söz konusu.
Araştırmalar gösteriyor ki, çeşitliliğe sahip komiteler daha kapsayıcı ve yaratıcı etkinlikler düzenliyor. Örneğin, farklı kültürlerden temsilcilerin yer aldığı bir festival komitesi, tek renkli bir komiteye göre çok daha geniş kitlelere hitap edebiliyor. Tersine, çeşitlilikten yoksun komiteler, bazen farkında olmadan ayrımcılık üretebiliyor: sahneye sadece belli sanatçılar çıkıyor, sadece belirli dillerde şarkılar çalınıyor ya da farklı inanç grupları göz ardı ediliyor.
Sosyal Adalet Perspektifinden Kutlama
Kutlama komitesi kimin sesini yükselttiği kadar, kimin sesini bastırdığıyla da ilgilidir. Sosyal adalet açısından kritik soru şu: **Komitede herkes eşit söz hakkına sahip mi?** Yoksa kararlar bir grubun ağırlığıyla mı alınıyor?
Mesela bir okul mezuniyetinde, öğrenciler gerçekten kendi fikirlerini sunabiliyor mu? Yoksa sadece idarecilerin belirlediği programı mı uyguluyorlar? Bir mahalle festivalinde gençlerin, yaşlıların, kadınların, göçmenlerin sesi duyuluyor mu?
Toplumsal adalet, kutlamaların adil ve kapsayıcı olmasını gerektiriyor. Aksi halde kutlama, bir grubun üstünlüğünü pekiştiren bir araca dönüşüyor.
Gerçek Hayattan Örnekler
* **Yerel Festival:** Bir şehirde yapılan bahar festivali komitesinde sadece erkek iş insanları yer aldığında, festival programı ağırlıklı olarak ticari faaliyetlere kaydı. Kadınların ve gençlerin katılmadığı bu komite, festivalin sosyal boyutunu ihmal etti. Sonuç: katılım düşük kaldı.
* **Kadınların Dahil Olduğu Düğün Komiteleri:** Anadolu’da bazı köy düğünlerinde kadınların organizasyonda aktif yer almasıyla, düğünlerde çocuklar için alanlar düzenlendi, yaşlılar için oturma bölümleri kuruldu. Katılım arttı, kutlama daha kapsayıcı oldu.
* **Çeşitli Üniversite Mezuniyetleri:** Farklı kültürlerden öğrencilerin dahil olduğu komiteler, çok dilli şarkılar, farklı kıyafet stilleri ve geniş yelpazede performanslarla mezuniyeti daha kapsayıcı hâle getirdi.
Erkek ve Kadın Bakış Açılarını Birleştirmek
Aslında en güçlü komiteler, erkeklerin çözüm odaklı ve analitik bakış açısıyla kadınların empati ve toplumsal duyarlılığı birleştiren komiteler oluyor. Çünkü bir kutlama hem düzenli ve sorunsuz ilerlemeli, hem de herkese dokunmalı.
Futbol takımlarında bile “teknik direktör” (analitik akıl) ile “taraftar ilişkileri sorumlusu” (empatik bağ) ayrı ayrı görev yapıyor. Kutlama komitelerinde de bu iki yaklaşımı bir araya getirmek, hem teknik başarı hem de toplumsal bağ anlamına geliyor.
Forumdaşlara Açık Sorular
Şimdi, sizlerin bakış açısını merak ediyorum:
* Sizce bir kutlama komitesinde kimler mutlaka yer almalı?
* Erkeklerin analitik, kadınların empati odaklı yaklaşımları birleştiğinde daha adil ve kapsayıcı kutlamalar ortaya çıkar mı?
* Çeşitlilik eksik olduğunda kutlamalar sizce ne kadar “bizim” olabilir?
* Son katıldığınız kutlamada, organizasyonu yapan komitede hangi grupların sesi eksikti?
Gelin, bu sorular üzerinden konuşalım. Çünkü belki de daha kapsayıcı bir toplumun anahtarı, kutlama komitelerinden başlıyor.